vedat okyar

0 /
ger0nim0
lig tv'de yorum yaparken maçtan önce içmiş gibi olan o kıpkırmızı yüzü, her beşiktaş deyişinde gözlerinin parıldaması, yazıları ve her söyleşinde "ilk önce elhamdülillah beşiktaşlıyım" demesi özlenen insan...yorumlarını çok tutmazdım belki ama o da aşıktı bu renklere bizim gibi...
nur içinde yat be abi...
guti reyiz
derbi tahminleri her daim; derbilerde favori olmaz ki, bilemiyorum yorum yapmak yanlis seklinde olan güzel insan, güzel Besiktas'li, özlenilen.
how i met your other
şimdi buralarda olsaydı, aşkımıza bulaştırılan lekeler iftiralar hakkında ne söylerdi merak ettiğim güzel insan. şöyle bir şey duyabilirdik belki:

-tayfur u severim, güzel bir kardeş, böyle olaylara bulaşacağına ihtimal vermem.

sonra da şarabını içer, biz kardeşlerine gülümserdi. özlüyoruz üstad.
george costanza
mac sonrasi stad cikisinda yolun karsina gecmeye calisirken gozgoze geldigim , beni gulerek selamlamis , ömrü hayatimda gördügüm en guzel besiktaslilardan biri, cok özel bir adam, nur icinde yatsin.
kartalpençesi
yolda görüp formamı imzalatmak için durdurduğumda beni kırmayan gayet mütevazi güzel insan o an ısınmıştım gözlerine bakınca anlıyor insan kimin ne olduğunu toprağın bol olsun büyük beşiktaşlı.
mati
üzerimde beşiktaş formasın varken yalan soyleyemem diyen güzel adam. adam gibi adam.
mekanın cennet olsun abilerin en güzeli. seni o kadar ozluyoruz ki...
newcastle
güzel kelimesinin anlam bulduğu Beşiktaş eski kaptanı. Bir cümlesi var ki, aklımda yer etmişti resmen:

---------------alıntı---------------
Beşiktaşlılık, mahallede top oynayan çocukların arasındaki beşiktaş formalı çocuğu desteklemektir.
---------------alıntı---------------
paulpiercebjk
vefat ettiği zaman ailemden biri ölmüş gibi üzüldüğüm "ben sadece beşiktaş maçı izlemekten zevk alıyorum" diyen güzel insan. çok özledik seni.
gidiyorum bu
teşbihte hata olmaz ülkesinin daimi hükümdarı.
nüktedan tespitlerin efendisi.

"transfer organ nakli gibidir"

"Metin (Tekin), bu ülkede rakip kaleye en kestirmeden giden futbolcudur."

"et mi balık mı anlamadım" (yeni forma giymeye başlamış bir oyuncu hakkında tam fikir edinemediği zaman)

"Ulvi (Güveneroğlu) topa öyle bir ıska geçti ki, ayağı bizim basın tribününe geldi."

"Beşiktaş ezberlediğini oynuyor, oynadığını da rakibe kabul ettiriyor." (gordon milne dönemi.)

"sergen sahaya sandalye koyup otursa izlerim."

"ricardinho robdosambr ile oynuyor." (ricardinho'nun mücadele etmeyip, suya sabuna dokunmadığı bir maç sonrası.)

"hakem maça gelirken kartlarını evde unutmuş." (sert oyun karşısında kartına hiç başvurmayan hakem için.)

"hakem cebindeki kartı kredi kartı gibi kullanıyor." (her faul poziyonunda kartına başvuran hakem için.)

"oradan mektup yazıp göndersen 15 günde gelir." (şayet bizim kaleci çok uzak mesafeden gol yerse.)

"Recep (çetin) sadece sahadaki defans arkadaşlarının değil, neredeyse tribündeki 1000 kişinin bile kademesine girecek." (Recep'in çabukluğu sayesinde muazzam kademe anlayışına sahip olması.)

Ve tabii ki..

"Beşiktaş büyük taştır."

En güzel 4 numaralı forma senin giydiğindi...
fani madida
aramızdan ayrılışının 3. yılında yarın kabri başında anılacak olan kaptan. saat 11:00 deki anma töreni için Akaretler’deki kulüp binası önünden servis kaldırılacakmış.
gidiyorum bu
--alıntı--

"top oynamanın başlıca sebeplerinden biri kendine güven. ben her zaman şimdi bir futbolcu eskisi olarak beşiktaşlı oyunculara filan seyahatlerde hep onu söylüyorum. beşiktaş'ın büyük taş olduğunu anlamaları lâzım. beşiktaş'ta forma giyen bir oyuncu hiçbir zaman kiracı gibi top oynamayacak. ev sahibi gibi oynayacak. o top beşiktaşlı'nın oyuncağı. o top beşiktaşlı'nın topu. öbür takım lüks. beşiktaşlı oyuncu kaybederse oynayacak karşı takım. ben onun için beşiktaş'ın oyuncusunu hep üst seviyede oyuncu istiyorum. ben kendimden söylüyorum. ukalâlık diye değil. ben hangi ayağımla oynadığımı bilmiyordum. benim nereme gelirse oramla top oynuyordum. sol ayağıma geldi/sağ ayağıma geldi. ben farkında değildim.

benim sülâlemde başka bir takımı tutan insana rastlamadım. belki babacığımın getirdiği bir şey bu. benim bütün sülâlem hasta beşiktaşlı. ben de her yerde bunu söylüyorum. ilk önce müslümanım. sonra elhamdulillah beşiktaşlıyım.

bir kere beşiktaşlı olmak büyük keyif. yani her şeyin üstünde büyük keyif. onuru filan bir tarafa bırakıyorum. beşiktaşlıyım demek benim için zaten onur. o zaman ki futbolcular için de öyleydi. çok zorluklar içindeydik. bu güzel adam bilir zorluklarımızı. hakikaten. bizim genç takımın oyuncularının filan gidip gelecek paraları yoktu. benim maaşımı genç takıma bölüştürürdük.

bilmem ben parayı. tanımam da. zaten karım da vermez bana. çünkü ben on liralık bir şey yediğim zaman yüz liralık bahşiş veriyorum. bana verirse paramız bitecek. hiç alışveriş de yapmam. evden bir şeyler isterlerse getirmem. eve gelmem zaten. bir kere yaptım öyle. bunu artık herkes biliyor. fıkra gibi oldu. ilk evlenirken, tabii bu çok eski senelerde. dedim ki bak asuman 'ben öyle sokakta dolaşan adamlardan değilim. böyle elime ekmek alacağım bilmem ne. bana öyle bir sipariş verirsen almam. eve de gelmem.' o şaka zannetti herhalde. bir gün geldim. akrabaları var asuman'ın. evdeler. tabii telaş içinde. gencecik de bir kız. 'aman limon yok' dedi. 'aşağıdan limon alsan manavdan' dedi. 'tabii' dedim. gittim. 15 gün sonra geldim. yalova'ya gittim. termalde kaldım. limonla geldim eve. 38-39 senedir evliyim daha bir şey istemedi."

"beşiktaş'a gelmiş bir adam beşiktaş'ta futbolu bırakmalı. başka yerden tat alamaz. keyif alamaz. bizdeki samimiyet yok. bizdeki içtenlik yok. yani beşiktaşlı tribünde oturan insan futbolcusunun iç organını biliyordu. bunu hisseden bir futbolcu da ona göre davranmalı. ona göre oynamalı. ben beşiktaş seyircisi ölüyü diriltecek diye düşünüyorum böyle. ölü bile dirilir beşiktaş seyircisiyle."

--alıntı--

0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol